Page 37 - Riskli Dergi
P. 37
Hasar onarımı denildiğinde ilk olarak akıllara
aracın gövdesindeki hasarların giderilmesi
geliyor. Araç sahibinin isteği de en kısa sü-
rede aracının görsel manada eski hâline ka-
vuşmasını görmek oluyor. Sonuçta ise yani
hasar onarımının bitmesinin ardından da
araçta görsel olarak herhangi bir rahatsız
edici durum gözükmüyorsa araç sahipleri
kendilerini mutlu hissediyor. “Ancak gerçek
böyle mi?” bu sorunun yanıtını HOMER Auto
Service Network Genel Müdürü Haluk Yeşil-
bayraktar aracılığıyla aktarıyoruz.
Değişmesi Gerekenlerle Onarılabilecek
Parçaların Ayırt Edilmesi Önemli
“Hayır, gerçek böyle değil.” diyerek sözleri-
ne başlayan Haluk Yeşilbayraktar, şöyle ko-
nuştu: “Öncelikle hasar; araca uygulanmış bir
şiddetin olması demektir ki bu durumda da
en önemli konu, hasarın doğru tespit edil-
mesidir. Yani hasarlanmış parçaların tespiti,
ilk sırada gelir. Ardından da gerçekten de-
ğişmesi gereken ve onarılabilecek parçala-
rın ayırt edilmesi… Hem aracın orijinalliği hem
de maliyet yönetimi açısından bunlar çok
önemlidir. Sonrasında ise onarım gelir. Bu-
rada da ustalık kavramı devreye girer. Çün-
kü onarım gören parçalar genelde kaporta
HASAR ONARIMININ parçalarıdır üzeri boyandıktan sonra altın-
da ne olduğunu kimse bilemez. Bu nokta da
güven kavramı devreye girer. Sonuç olarak
BAŞARISINDA doğru tespit, güvenilir ve işin ehli ustaların
çalıştığı tecrübeli işletmeler hasarın gerçek
anlamda onarımı için çok önemlidir. Hatta
USTALIK KAVRAMI konunun öznesidir, demek yanlış olmaz.
Haluk Yeşilbayraktar’dan Tavsiyeler
DEVREYE GIRIYOR • Hayatın her alanında olduğu gibi hasar ona-
rım konusunda da kurumsal bir yapı tercih
etmenin gerekliliğini belirten Haluk Yeşilbay-
raktar, “Kurumsal yapılarda süreç yönetimi
ve denetimi için bir üst yönetim mekanizması
mevcuttur. Marka sorumluluğu gereği, titizlik-
le onarımların teknik olarak ve doğru süreçte
gerçekleşmesini organize eder, sağlar ve de-
netler.