Page 79 - Riskli Dergi
P. 79
Lale Oraloğlu’ndan da
Gazanfer Özcan’dan da çok
şey öğrendim…
kapısına geldiğinizde unutursunuz. Çünkü
sizin için oraya gelen kişilere karşı sorumlu-
luğunuz var. Birileri oraya gelmiş sizi seyret-
mek için dünyanın parasını ödemiş, günlerce
evvel biletini almış. Size bu saygıyı göstermiş
seyirciye siz de saygı göstermek zorundası-
nız. Bazı arkadaşlar diyor ki “Saçma. Baban
ölürse gidip oynayamazsın.” Ama biz usta-
larımızdan böyle görmedik. Ne olursa olsun
o perde açılır, seyircinin önüne çıkılır.
Selma Sonat, karşılaştığı risklerle nasıl
başa çıkar?
Her türlü durumda mutlaka ve mutlaka bir
çare üretirim. Çaresine bakarım, yıkılmam.
Risk hayatın her alanında var. Taşa takılıp
düşebilirsiniz, arabanızı çarpabilirsiniz. Risk
hep var ve bununla yaşamak zorundasın,
yaşıyorsun da. Bunlar var ben sokağa çık-
mayayım, yürümeyeyim, araba kullanma-
yayım demiyorsunuz, yapamazsınız, bunları
göze almak zorundasınız. Olduğu zamanda
çaresine bakarsınız ne olacak yani.
Selma Sonat’tan Tanımlamalar
Tiyatro: Benim yaşam biçimim, hayatımın en
büyük aşkı.
Kulis: Kulis, her şeydir: Dostluktur, arkadaşlıktır,
ailedir. O kadar çok vakit geçirirsiniz ki birlik-
te ailenizden daha çok ailenizdir orası.
Seyirci: Çok korktuğumuz onsuz da yapa-
madığımız bir şey.
Alkış: Çok keyifli ve alışkanlık yapıyor. O kadar
çok alışıyorsunuz ki sonra hayatta her şeyde
alkış bekliyorsunuz.