Page 11 - Riskli Dergi
P. 11
Endişeden Insanlar, çeşitli sebeplerle pek çok korku yaşaya-
bilirler. Korkuya yol açacak bir durum yaşandığın-
da kişinin korkması dolayısıyla da buna tepki ver-
mesi de olağandır. Ancak kişiler bu korkuları, çoğu
Örülen Duvar: zaman kontrol altına alabilirler ve sırf bu yüzden
yaşam kalitelerinde herhangi bir negatiflik oluş-
maz. Bir de korku ile sıklıkla karıştırılan bir kavram
Çerofobi var: Fobi… Türk Dil Kurumu “fobi” kelimesini, “Be-
lirli nesneler veya durumlar karşısında duyulan
olağan dışı güçlü korku…” olarak tanımlıyor. Bahsi
geçen tanımdan da anlaşılacağı üzere burada
karşılaşılacak herhangi bir tehlikenin büyüklüğü-
ne bakılmaksızın verilen aşırı tepki, ön plana çıkı-
yor. Kişiler fobileri olduğu durumların yaşanması
ihtimalini düşünerek dahi kendilerini sıkıntıya so-
kabiliyor. Bu da söz konusu kişilerin, tepkileri üze-
rindeki kontrolünü zayıflayabileceği gibi yaşam
kalitelerinde de bozulmalara yol açıyor. Örnek
vermek gerekirse kişi, uçakla seyahat etmekten
korkuyor olabilir, ama bu onu geziden alıkoymu-
yordur. Ancak kişi tatile gitmemek pahasına ya
da çok uzun saatler yolculuk yapacak olmasına
rağmen uçakla seyahat etmiyorsa ortada bir
fobi var demektir. Korkunun ve fobinin yüzlerce
türü olduğu biliniyor. Bu yazının konusu da çero-
fobi olarak adlandırılan “mutlu olma korkusu”.
Ya Başıma Kötü Bir Şey Gelirse?
Çerofobi ile Mücadele Peki, psikoloji literatüründe çerofobi olarak yer
Edebilmek Mümkün! bulan mutlu olmaktan korkma durumu ne an-
lama geliyor? Psikolog Nur Başakhan Uzun, çe-
rofobiyi başında mutluluk kaynağı olan olumlu
Farkına Var
Anda Kal olaylardan kaçınmak ya da yaşanan bu durum-
Sağlıklı Yaşam Kur dan sonra “başıma kötü bir şey gelecek” kaygısı
Profesyonel Destek Almaktan Çekinme yaşamak olarak tanımlıyor. Psikolog Uzun, “Çero-
fobiye sahip kişiler, mutluluğa eriştirecek düşün-
celeri akıldan atmaya çalışabilir, hatta sonunda
mutlu olacağını bildiği fırsatları geri çevirebilir.
Sosyal aktivitelerden kaçınabilir.” diyor.
Çerofobiye sahip kişiler, irrasyonel bir biçimde
mutlu olmaya dair isteksiz oluyorlar ve sürekli