Page 11 - Riskli Dergi
P. 11
Tuluyhan Bey merhaba, öncelikle sizleri okuyucularımıza ta-
nıtmakla başlamak isteriz. Bize kendinizden bahsedebilir
misiniz? Kimdir Tuluyhan Uğurlu?
Sıradan bir insan olduğumu söylerim hep. Annem Trabzon, babam
Konyalıydı. Ben İstanbul’da doğdum. İstanbul’dan dünyaya açılan bir
Anadolu kültürü içinde büyüdüm. Evimi severim, bana gerekli olan
her şey evimde kendi gereksinimlerime göre sıralanmıştır. Stüdyo
olarak da evimi kullandığım için bazen günlerce evden çıkmadığım
olur. Bana enerji veren ise konserlerdir. Pandemi öncesinde hemen
hemen iki üç günde bir konserim oluyordu. Bu da beni halkla yakın-
laştırıyor, enerji alışverişinde bulunmamı sağlıyordu. Pandemi dola-
yısıyla herkes gibi ben de daha küçük bir dünyanın içine kapandım.
Zaten yalnız yaşamayı seven bir insandım. Galiba şimdi daha da yal-
nızlaştım.
Yeteneğinizin 4 yaşında keşfedildiği biliniyor. Bize bu süreci
anlatır mısınız? 4 yaşındaki o yetenekli çocuk, nasıl dünyaca
ünlü bir piyaniste dönüştü?
Annem ev kadınıydı ama dünyadan kopuk değildi. Her şeyi araştı-
rır, görüşür, tiyatrolara konserlere gider ve sürekli kendini yenilerdi.
Güzel piyano çalardı ve evde onun piyanosu vardı. Ben de bu pi-
yanonun avantajından yararlanmışım… Daha bebekliğimde annem
bendeki yeteneği keşfetmiş ve hocalara danışmış. Daha sonra ders-
ler başlamış… Nasıl mı ünlü bir piyaniste dönüştüm? Yıllarca çalıştım,
kendi eserlerimi yazdım, düşler kurdum. Sonra galiba şans da yardım
“Konserlerim benim “Kendi eserlerimi çalmaktan her zaman
hayatımın mutlu olmuşumdur. Tekrar etmekten
hoşlanmam. Eh Bach yazmış, en güzelini
o çalmış, kaç yüzyıldır da tekrar tekrar
çalınıyor aynı eserler… Bir de Tuluyhan çalsa
enerji kaynakları” ne olacak? En iyisi halka yeni bir şeyler
anlatmak, yeni güzelliklerde buluşmak”