Page 39 - Riskli Dergi
P. 39
rine dağılmış durumda. Ama dörtte üçü sadece birkaç ülkede odaklanmış durumda. Bunu,
ELEKTRIKLI ARAÇLARIN enerji arz güvenliğinden ayrı tutmak mümkün değil. Kritik minerallere bağımlılık ciddi bir
sorun. Ayrıca sadece minerallerin nerede olduğu değil, nerede işlendiği de önemli. Şu anda
SATIŞLARDAKI PAY YÜZDE rafine kapasitesinin yüzde 90’ı tek bir ülkede, yani Çin’de. Birçok ülke, Uluslararası Enerji Ajan-
sı önderliğinde yeni bir kritik enerji arz güvenliği sistemi kurmak için birbirleri ile müzakere
2’DEN, YÜZDE 10’A ÇIKTI ediyorlar.
Geçmişte gündeme gelen her yeni teknoloji de olduğu gibi, bugün de hükümetlerin deste-
ği olmadan bu yeni teknolojilerin birdenbire hayata geçmesi mümkün görünmüyor. Enerji
sektöründe, en azından özellikle emekleme çağında bunlara ihtiyaç var. Herkesin gıpta ile
beğenerek, takip ettiği Tesla hikayesi, 2008-2009’daki finansal kriz sonrası toparlanma fo-
nundan çok büyük destek alarak başladı. Yarım milyar dolar civarında bir destek aldı. Bu ilk
destek, bugünkü Tesla başarısında çok büyük rol oynadı.
Petrol Faturasında 2,5 milyar Dolar Tasarruf
2030 yılında elektrikli araçların yeni satışlarda üçte birin üzerinde paya ve toplam elektrikli
araç parkının 2 milyona ulaştığı Yüksek Büyüme Senaryosunda; elektriğin petrolü ikamesiyle
petrol faturasında 2021 fiyatlarıyla 2,5 milyar dolar tasarruf sağlanabilecek.
Eğer ülkeler iklim değişikliği taahhütlerini yerine getirirse lityum talebi 10 yıl içince 7 misli ar-
tacak. Bu muazzam bir artış ve fiyatlar da yukarıya doğru gidecek. Birçok ülkenin kritik mi-
neraller rezervleri var ama şimdiye kadar hiç üzerinde çalışmamışlar. Kanada, ABD, Avrupa,
Avustralya gibi ülkeler yeni kanunlar çıkartıp, bu lityum madenlerini ya da nikel madenlerinin
hepsini çıkartmaya çalışıyorlar. ABD’de çıkmak üzere olan ama hala çıkmayan ikinci ekono-
mik toparlanma yasası çıkarsa, elektrikli araba talebinde de çok hızlı bir artış olacak. Bu da
lityum ve diğer kritik mineraller konusunda yukarı doğru baskı yaratabilir. Yeni arz politika-
ları üretim politikaları ile talep arasında zamanlama sorunu olabilir. Talep biraz daha yüksek
olup fiyatları yukarı çıkartabilir. Böyle bir riski şu anda ön görmek mümkün.
Elektrikli araçlar, ilk defa ortaya çıktıkları 19. yüzyılın sonla-
rından bu yana otomobil tutkunlarına çevre dostu ulaşım
imkânı sunuyor. Dünya ve Türkiye gündeminin ilk sırala-
rında yer alan enerji dinamikleri ve iklim açısından büyük
önem taşıyan elektrikli araçlar konusu, sıkça konuşulmaya
devam ediliyor. İklim sorununu çözmenin ana yolu, ener-
ji sektörünü temiz bir hale getirmek. Bu konuda önemli
adımlar atılıyor. Dünyada yeni bir enerji sistemi ufukta gö-
rüldü. Yeni bir enerji sistemi kuruluyor. Yenilenebilir enerji
hidrojen, elektrikli arabalar, dijitalleşme, nükleer. Bunların
hepsinde önemli adımlar atılıyor. Dünyada elektrikli araç-
lar konusunda hızlı bir gelişim görülüyor. 2018-2019 döne-
minde, dünyada satılan her yüz aracın iki tanesi elektrikli
arabaydı. Bugün bunun yüzde 2’den yüzde 10’lara yaklaş-
tığı görülüyor. Mevcut kapasitede 2030 yılına kadar 10 katı
kadar bir büyüme bekleniyor.