Page 7 - Riskli Dergi

Sosyal medyada herkesin bahsettiği o
filmi henüz izlemediniz mi? Yoksa yüzbin-
lerce basılan o kitabı da mı daha okuma-
dınız? Adım başı her reklam panosunda
sergilenen o diziyi bari izlemiş olun! Bu
BIR ŞEYLER KAÇIRMANIN sorulara cevabınız hayır ise ve henüz hiç-

birini gerçekleştirmemiş olmaktan rahat-
sızlık duymuyorsanız, bir şeyleri kaçırma-

KEYFI; JOMO nın keyfine erişmişsiniz demektir.

Hayatı kolaylaştıran ama beraberinde pek çok
zorluğu da beraberinde getiren dijital çağ, bizi
yeni bir acı gerçekle daha baş başa bıraktı. Hız-
lı tüketilen yiyecekler, fikirler, anlar derken bu
hızın karmaşasına yetişemeyip bir şeyleri ka-
çırmaktan korkar hâle geldik. Sosyal anksiyete
bozukluğu olarak karşımıza çıkan “fear of mis-
sing out (FOMO)” yani bir şeylerden geri kalma
korkusu hayatımızı adeta kabusa çevirdi. Sosyal
platformlarda ekranı her kaydırdığımızda tüke-
tilecek şeylere bir yenisi ekleniyor. Tüketmeye
gönüllü olmasanız ve kaçırmaktan rahatsızlık
duymasanız bile sosyal baskı sizi geride kalma
duygusu ile eziyor. Sürekli bir şeylerin peşinde
koşturur hâlde olmaksa kaygılarınızı artırıyor.
Öte yandan bir şeyleri kaçırma keyfi yani “joy of
missing out (JOMO)” ise FOMO’nun tam zıddı
bir bakış açısı. Bireyleri bir şeyleri kaçırmaktan
keyif alacak duruma getiren bu olgu geçer not
alması zor bir sınav değil. Ancak yapılabilecek
ufak tefek değişikliklerle olan biteni kaçırmak-
tan zevk duymak mümkün.

Basit Yaşa, Hayattan Keyif Al!

Bir şeyleri kaçırma keyfi, günümüzdeki kişiye
korkunç bir umutsuzluk hissi yükleyen “olan bi-
teni kaçırma korkusu” bakış açısının tam tersi
aslında. Sürekli bir şeyleri kaçırmaktan korkmak
yerine hayatı en basit şekliyle deneyimlemek
önemli bir aşama. Her ne kadar akıllı aygıtları-
mız elimiz kolumuz hâline gelip yaşamayı kolay-
laştırsa da bu “yetişme yarışı”nın baş sorumlusu
da onlar. Sosyal medya uygulamalarından uzak
olduğumuz ölçüde bir şeyleri kaçırmaktan keyif
alır duruma geliyoruz. Dijital dünyaya karşı daha
mesafeli durmayı önceleyen JOMO, bu sayede
bireylerin olduğu yerden mutlu hissetmesine
olanak sağlıyor. Böylelikle daha dengeli ve kay-
gısız bir yaşam amaçlanıyor. Elbette ne yapar-
sak yapalım bir şeyleri kaçırmak kaçınılmaz. Da-