Page 11 - Riskli Dergi

İş yaşamında kişiler, birçok işi
aynı anda yapmaya çalışıyor,
dahası gün içinde istenen diğer

taleplere de yetişmeye çalışıyor.
Biri bitmeden diğeri organize
edilen toplantılar, yetiştirilmeye
çalışılan projeler, bir yandan
da ev ve sosyal hayatın
getirdikleri derken zihinlerimiz
kaç parçaya bölüneceğini
şaşırıyor. Tıpkı dağınık bir oda
gibi zihnimiz de dağılıyor ve
sonrasında toparlamak elbette

zor oluyor. Peki iş hayatındaki
bunca uyaranın içinde dağılan
dikkatimizi ve zihnimizi nasıl
toparlayacağız?

Çağın dijitalleşmesi hayatı kolaylaştırırken
zihinlerimizi, koca bir karmaşanın içine sok-
tu. İş yaşantısının yoğunluğunun yanı sıra
dijital ortamlardan gelen bildirimler, meş-
gul olduğumuz işe odaklanmamıza engel
olurken bir yandan da yorulan beynin daha
da dağılmasına yol açıyor. Yani aslında çok
işi bir arada hallettiğimizi düşünürken veri-
min azaldığının farkına varmıyoruz. Halbuki
beynimiz bir tek iş üzerine yoğunlaştığında
daha fazla iş üretiyor.

Dikkat dağınıklığı bireylerin çevresel uyaran-
lar yüzünden dikkatinin kolayca dağılması
sebebiyle yaşadığı odaklanma güçlüğü an-
lamına geliyor. Dikkat eksikliği ile benzerlik
gösteren dikkat dağınıklığı kavramı, proble-
min dikkat eksikliğinde genetik ve biyolojik
faktörlerle ilgili olduğu noktasında ayrışıyor.
Dikkat dağınıklığını herkes zaman zaman
yaşayabiliyor. Ancak dikkat eksikliği tedavi
edilmesi gereken bir rahatsızlık. Dağınık be-
yin sendromu da zihnin karmaşık ve dikka-
tin dağınık olduğu bir diğer psikolojik sorun.
Dağınık beyin sendromunun günümüzün