Page 37 - Riskli Dergi
P. 37
TÜRKIYE’DE
ÖĞRENCI OLMAK
VE IŞ HAYATINA
BAŞLANGIÇ
Eylül sayısındaki yazımın konusunu, yeni öğretim yı-
lının başladığı bir dönem olması nedeniyle bu baş-
lıkta seçtim.
Okurlardan daha ileri yaşlarda olduğumu kabul
ederek, kendilerini sıkmamak adına eski öğrencilik
yıllarımdan, eğitimimden ve başarı ya da başarı-
sızlıklarımdan bahsetmeyeceğim. Ama şunu söy-
lemek gerekirse, her şey eski yıllarda daha zordu.
Bilgiye ulaşmak için ya dikte edilen kitaplara ya da
ders notlarına muhtaçtık. Onlar da bizlere iletildiği
kadar bilgilerle donatılmıştı. Kaynak olarak ansiklo-
pediler kullanılırdı. Ödevler ve tezlere ulaşmak çok
zordu. İlerleyen dönemlerde yurt dışından aldığı-
mız ya da getirtebildiğimiz kitaplar bizim nesilleri-
mize kaynak oldu.
Kabul etmek gerekirse, günümüzde doğru araştır-
mayla istenilen her türlü bilgiye ulaşmak çok kolay-
laştı.
Uzun yıllardır eğitim veriyorum. TSEV’deki veya
eğitim alan şirket çalışanlarının ortak görüşü, lise
ve üniversitelerdeki eğitimin bazı branşlar hariç iş
hayatına aşırı derecede yararlı olmadığı yönünde.
Asıl mesleki eğitimi iş yerlerinde aldıklarını gözlem-
liyorum. Bana göre, özellikle bazı sektörler için üni-
versite eğitimi yetmiyor. Belki eğitim döneminde
alınacak uzun ve zorunlu stajlar bu konuyu biraz
çözer. Ancak şirketlerin staj politikaları da gerçeği
söylemek gerekirse tamamen “sıra savma” yönün-
de.